Seo Nedir, Nasıl yapılmalıdır, Neden gereklidir? sorularının cevapları


Seo Nedir, Nasıl yapılmalıdır, Neden gereklidir?sorularının cevapları



Emin olduğun bir şey var ve söylemeden geçemeyeceğim. Bu başlığı daha öncede  gördünüz bundan sonrada görmeye devam edeceksiniz. Yapılan işin doğasında bu mevcut zaten. SEO ( Search Engine Optimization) yani Arama Motoru Optimizasyonu anlamına gelir.

Peki nedir bu Optimizasyon. Başta Google olmak üzere Bing, Yahoo, Yandex, Baidu, Aol gibi arama motorları kullanıcıların istedikleri bilgileri kendi veri tabanını tarayarak en doğru sonuçları karşımıza çıkartır. Google’ ın yaptığı bu işlem algoritmalara göre web sitelerini taramak ve en iyi ve doğru bilgiyi sunan web sitesini sonuçlar içerisinde öncelikli konuma getirmektir.

Peki bizim web sitesi bu sonuçlarda var mı?.

Bu Sonuçlarda çıkabilmek için web sitesi güncel algoritmalara uygun olarak hem site içi hem de site dışında optimize edilmesi gerekir. Seo Bu çalışmalara ulaşabilmenin adıdır.

Peki bu SEO nedir. ?
Sizden wikipedia’ ya bakın diyecektim ama erişimi kısıtlandığı için diyemiyorum.

Az önce bahsettiğim güncel algoritmalar kullanılarak arama sonuçları oluşturulur demiştim. Bu algoritmalar bazen güncellenir bazen de tamamen değişebilir. Yani ezber bozar derler işte tam da bu; Web tasarımcıları ya da adına onlarca karşılık verebileceğimiz Web Geliştiricileri bin bir özenle tasarladıkları ve yazdıkları sayfaları arama motorlarının bu sıralama ve algoritmalara göre her detaya özen göstererek meydana getirmek zorundalar.

Bu zorunluluk ticaretin internet üzerinden olağanüstü boyutlara ulaşmasında dolayı web siteleri ve Seo daha fazla önem kazanmaya başlamıştır.
Buraya kadar sıkılmadan okuduğunuzu düşünerek arama motorlarının ne olduklarını biraz sorgulayalım.

Arama Motorlarının Ortaya Çıkması 
‘’İlk arama motoru 1990 yılında, Kanada Montreal Üniversitesi’nde bir öğrenci olan Allan Emtage, Bill Heelan ve Peter J. Deutsch tarafından oluşturuldu. Bu motor, üniversitedeki ve üniversiteye ait bazı birimlerde bulunan makineler arası FTP arşivlerini tarayarak, bu arşivlerdeki dosyalardan ilkel de olsa bir arama listesi oluşturuyordu. Ve dosya arayan kişiler, dosya ismini tam olarak yazdıklarında, Archie FTP listelerinde bulduğu sonuçları sıralıyordu. Bu arama motorunun ismi “archie” idi. Yani, arşiv arama.’’  http://forum.iyinet.com/alternatif-arama-motorlari/165796-arama-motorlarinin-tarihi-gelisimi.html

Sadece arşivlerde arama yapabiliyordu. Arama motoru olarak doğru ama sadece arşiv arama motoruydu. İnternette olmayan ? web sitelerinin sonuçlarını filtreleyecek bir sistem (crawler, bot) olmadığı için doğal olarak gösteremiyordu. Kapalı devre CCTV gibi. Modern denilebilecek ilk web sitelerini Amerika da ki bazı kolejler açtılar. Aslında ileri teknoloji arama motorlarının ilk örnek Web Crawler’ dir diyebiliriz. Web Crawler internette bulunan sitelerin tüm sayfalarını arama, tarama ve bazı filtrelerden geçirecek bir yazılıma sahipti. Web Crawler kısa bir süre sonra (AOL) American Online’ ın dikkatini çekmeyi başardı. Zamanının belki de ilklerinden olan ilk rakip satın alma gerçekleşerek (AOL) American Online’ a ait olan Netfind arama motorunda Web Crawler e ait sistem kullanılmaya başlandı.


Net Crawler’ in bu atağından hemen sonra Lycos, Infoseel, Altavista ve son olarak Yahoo piyasa girerek aramam motorları dünyasına dev bir adım atmış oldu.

Archie         :  ilk arşiv tarama sistemi
Net Crawler:  İlk arama tarama ve filtreleme sistemi
AltaVista     :  Yapılan aramaya öneriler ve farklı dillerden sonuç sistemi
Fast Search : 200 milyon web sayfasını tarama özelliği ile bir çığır açmıştı.


Yahoo ise biraz daha farklı bir yapıya sahip tam olarak arama motoru demek belki yanlış olabilir. Yahoo aslında arama sonuçlarında filtreleme yapmakla beraber ağırlıkta, reklam sayfalarını ön plana çıkarmış olan bir içeriği barındırıyordu demek daha faydalı olabilir.

Tüm bu arama motorlarının hemen hemen aynı zamanlarda ortaya çıkmış olmaları hemen sonrasında ise 1998 yılında Google’ ın kurulmasıyla diğer arama motorlarının rahatlığı kısa zamanda rahatsızlığa dönüştü diyebiliriz.
Büyük balık küçük balığı yer misali; zamanla Overture, AltaVista’ yı satın aldı. Sonrasında da Yahoo Overture’ yi satın aldı.

Yahoo ve Google’ ın internette yaptıkları her atak kullanıcılara yansımaya başladı. Bir zaman sonra kullanıcıların internetteki davranışları ve geçirdikleri sürenin artmasıyla ticari işletmeler tüketicilerin internette olduklarını farketti ! ve onlara ulaşmanın yollarını aramaya başladı. İşletmeler bu yolları ararken Arama motorları zaten sistemlerini çoktan yapmaya başlamışlardı. Kullanıcılara daha faydalı içerikleri göstermek için var güçleriyle çalışmalarını son hızla yapıyorlardı.

Otorite sayılabilecek bir çok kişiye göre Yahoo piyasaya ilk girenlerden olmasına rağmen elindeki müthiş gücü kullanmasını bilemedi. Muhtemelen çok büyük hedefleri olmasına rağmen istediği çıkışı bir türlü gerçekleştiremedi.
Yahoo’ nun en iyi hizmet sunduğu alanın başında e mail hizmeti geliyordu. Bu alanda zamanına göre tartışılmaz bir üstünlüğü vardı. Ama kimine göre zamana ayak uyduramaması kimine göre arama motorunda farklılık yapmaması onun bu sarsılmaz! Yerini zamanla Google’ a kaptırmasına ve Google’ ın rakipsiz kalarak gücüne güç katmasına sebep oldu.

arama motoru algoritmasında farklılığa gitmemesi, Google’ın güçlenmesine ve günümüzde dünyanın en büyük şirketlerinden birisi olmasına neden oldu.

Söz geldi Google’ a

Günümüzde Arama Motoru denilince herkes Google dediği için birazda Google’ dan bahsetmesek ayıp olur.

Larry Page ve Sergey Brin tarafından, Stanford Üniversitesi'nde doktora öğrencisi oldukları sırada kurulmuştur. İkili, sık sık "Google Guys" olarak anılmaktadır. Google, ilk olarak, 4 Eylül 1998 tarihinde özel bir şirket olarak kuruldu ve 19 Ağustos 2004 tarihinde halka arz edildi.
Kaynak:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Google

Google kurulduğu yıllardaki başarısının büyük kısmını ‘’PR – PageRank’’ algoritması ile elde etmişti. Google PageRank ile adlandırdığı ve Kalitesini 0 ile 10 arasında puanlama yaptığı bir algoritmaydı. Eğer website’ niz bu değerlere göre 0’ a yakınsa siteniz değersiz. Bu değer 5’ in üzerinde ve 10’ a yakın ise website’ nizin oldukça değerli olduğu anlamına geliyordu.
Kaynak:
https://tr.wikipedia.org/wiki/PageRank

Uzun yıllar PageRank website’ niz deki içeriğin özgün olmasına diğer website’ lerden alınan kaliteli backlinkleri ve bu web site’ lerinin PageRank değerlerinin durumuna göre algoritmalarda sorgulanarak belirleniyordu.




Google’ ın Seo’ yu – yani arama motoru optimizasyonu sonuçlarını 197 farklı Algoritmaya dayanarak yaptığını göz önüne alırsak, ilk arama motorlarının 2 – 3 farklı konuda filtreleme yapması gayet güzel ve yeterliydi.

Google mevcut konumuyla rakipsiz durumda. Bu durumu daha iyi anlamak için
sadece pazar paylarına bakmak yeterli olacaktır. Google’ ın Türkiye’ de ki Pazar payı %
Yüzde 89.66 civarında, Dünya genelinde ise %88 olarak açık ara önde olduğunu görüyoruz.
Mobilde ki kullanım hem Türkiye, hem de dünya genelinde Pazar payı oranlarının oldukça yüksek olduğunu görüyoruz.


Google Neye göre ve Nasıl Çalışır?

Google doğal (organik) arama sonuçlarında web sitelerini dolayısı ile sayfaları çeşitli filtrelere tabi tutar. Bu filtrelere aşağıda elimden geldiğince değinmeye çalıştım.


1. Malumunuz öncelikle bir domain alarak işe başlarız. Sonra işimizi görebilecek bir hosting alarak sitemizi internete atarız.
1.1. Bu web sitesine bir içeriklerle ilgili kararı verip sayfaları bu içeriklerle doldurarak işe başlarız.

1.2. Eğer bir web sitesi oluşturmadan kimseye bağlı olmayayım diyorsanız bir blog oluşturursunuz. Blogger, blogspot vb..

1.3. Web Sitesi’ ne içerikleri de girdik veya var olan web sitesi’ ni güncellediniz diyelim.
1.4. Google’ ın (örümcekler adı verilen), botları belirli aralıklarla siteleri tararlar. Bu tarama (ziyaret) hızı sayfaların güncelleme zamanlarına göre değişmekle beraber süreklilik arzeder.
Bu botlar yeni içerik eklediğiniz web sitesine gelirler.
1.5. Google botları eğer sitenize ilk defa geliyorsa tüm sitenizi sayfaların linkleri ile tarar ve kaydeder.
1.6. Google botları linkleri takip ederek sayfaları bulur. Eğer web siteniz eski ise ve siz ilave sayfa eklediyseniz Google botları bu yeni linkler ile yeni sayfalarınızı bulabilir. Şayet sayfanıza bir link eklemediyseniz Google botları bu yeni içeriğe ulaşması çok zordur. Dolayısı ile yeni sayfalarınızı kayıt altına alamaz.
1.8. Web Sitelerinize mutlaka ama mutlaka site haritası oluşturmalısınız. Bu yeni açtığınız sayfaların linklerinin Google botları tarafından kolayca tesbit edilebilecek demektir.
1.9. Robots.txt dosyaları arama motorlarını sitemiz hakkında yönlendirme yapabilmek için kullandığımız metin dosyalarıdır. Robots.txt dosyasına bu botların gelmesini engellemek için bir bilgi İzin verme(Disallow) komutu girerseniz; Google Botları web sitenize giriş yapmaz. Google botlarının web sitesinin linklerini takip etmeyeceği bir konuda NoFollow etiketidir. Eğer bu etiket kullanıldıysa botlar bu linkleri takip etmeyecektir. Takip edilemeyen linkler kayıt edilemez.

2. Google web sitesi’ nin sayfalarını tarayarak Google’ ın yasaklarına uyup uymadığını denetler. Bir ihlal söz konusu ise Google Botları hangi sayfada ki içerik ihlal gerekçesi mevcut ise oraya ceza uygular. Muhtemelen o sayfayı indekse hiç almayabilir.

3. Google botları web sitesine ait olan domain ve sayfaların otoritesini belirleyicidir.

4. Google botları web sitesinde gereken tüm sayfaları kısa bir süre içinde  taradıktan sonra herhangi bir problem yoksa, bu tarama yapılan sayfaları indeksine alır.

5. Google indeksine aldığı sayfalara bellekleme yapar. Google da yapılan tüm aramalar en son indexlenen sayfaları içerir. Hali hazırda var olan aktif olan web sayfalarını göstermez. Google botlarının indekslediği sayfalara göre sonuçlar üretilir.

6. Google da arama yapıyor olalım. Google önceki zamanlarda yapılmış olan aramaları baz alarak bize bazı önerilerde bulunur. Eğer tarayıcınızda anlık öneri gösterilsin aktif ise yazılan kelimeye göre önerilerde bulunur.

7. Bazen girilen kelime öbeğinin eş anlamlılarını da kullanabilir veya önerilerde bunu mu demek istediniz şeklinde bir metin çıkabilir.

8. Girilen kelime öbeklerinde yazım hatası mevcut ise düzeltilmiş halini bize gösterir ve aramayı hangi sonuca göre yapmak istediğimizi sorar.

9. Arama onayımıza bağlı olarak yaptığımız aramanın sonuçları hazırlanarak ana ekrana ve getirilir. En alakalı sonuçların getirilmesine çalışılır. Kullanıcı deneyimi ve memnuniyetini bu sıralama sonuçları belirler.

10. Doğal arama sonuçlarında hangi sitenin hangi sayfasının 1. Sayfadan itibaren sıralamasının gösterileceği sayfa sıralamaları az önce yazığım gibi ilgili web sitesi’ nin ilgili sayfasının otoritesine ve domain' in otoritesine göre değişiklik gösterir.

11. Arama yaptığımızda önceki zamanlarda yapmış olduğumuz aramaları da baz alabilir ve buna göre sonuçlar üretebilir. Bu nedenle Google aynı konuda farklı kişilere aynı sonuçları göstermez kısmi benzerlikler içerebilir.

12. Şimdiye kadar anlattığım her şey Google’ ın arama sonuçlarını nasıl elde ettiğine dair bazı bilgiler ve kısmi olarak ipuçları oldu.

Google’ ı bu ipuçlarına göre yorumlamak size kalmış.

Sıra geldi bizim web sitesi’ ne.

İyi de bütün bunlar tamam ama bizim web sitesi bu arama motoru optimizasyonu denen süreçten nasıl geçecek gibi sorular duydum gibi geldi.

O zaman konunun tam ortasına buradan balıklama bir dalalım.

En çok sevdiğim konu SEOArama Motoru Optimizasyonu nedir sorusu olmuştur. Seo neden gereklidir sorusu beyin yakan bir sorudur. J

Bende bu işe ilk girdiğim zaman bana çok tuhaf gelen bir şeydi zaten adını unutmuştum hemencecik hem de ne olduğunu düşünürken.
J

Bu günlerde hani şu erişimi kısıtlı olan meşhur wikipedia’ nın yaptığı tanımlamayı link’ i ile beraber vermiştim. Sıra geldi Seo konusunu kurcalamaya. Sakın çocukluk günlerinizi aklınıza getirip bir şeyleri tamir yapmaya kalkışmayın SEO bu kurcalamaya gelmez
J

Tembihlerimizi yaptıktan sonra bir türlü gelemediğim asıl konuya artık geçebiliriz. Buraya kadar devam ettiyseniz seo öğrenmek için kararlısınız demektir.
Devamını oku.. Barize Medya

Yorumlar